...demek isterdim!

22 Ağustos 2008 Cuma

Esprili anlatımıyla sevilen Akın Hoca derse başlar ve çok şaşırtıcı bir şey söyler: "Para hiçbir zaman yetmez!"

Âşık "abla", beklentilerinin tersine, uygulamalı okulunun tam gün olduğunu öğrenince sevdiceğiyle beraber olabilmek için arada okul kaçkını olmak dışında bir yol bulamaz. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi'nde bir yıldan beri okumakta olan yeşil gözlü sevgili, güvenlik görevlilerini kafalayıp "abla"yı güzelim görkemli kapıdan içeri sokar. Hava durumunu mavi/açık, yeşil/yağışlı, kırmızı/karlı... diye gösteren kulenin dibinde dolanırlar, öğlen tavuk varsa iki kat uzunluktaki yemek kuyruğuna girip Turan Emeksiz'de yemek yerler, hırgür varsa haşlanmış yumurta peynir ekmek, helvadan oluşan kumanyalarını yemyeşil bahçede tüketerek üniversiteli olmanın tadını çıkarırlar...

Bir seferinde amfide verilen bir dersi izlemeye özenir "abla"; esprili anlatımıyla sevilen Akın Hoca derse başlar ve çok şaşırtıcı bir şey söyler: Para hiçbir zaman yetmez!

"Abla" yurt sırası beklerken teyzesinde kalır, iri harcamalar dışında 100 TL aylık harçlığı vardır, Karamürsel İstanbul arası ulaşım, 12.5 TL'dir. Yeşil gözlü sevgilinin durumu daha acıklıdır, o, Harem'de, memleketlisi Gazanfer Bilge -otobüs- firmasında bilet keserek harçlığını çıkarmaya çalışırken, kurt başlı şövalye yüzüklü, duruma göre muşta, sustalı, pala, keser türünden zengin aksesuar taşıyan, sarkık bıyıklı gençlerin baskın tehdidi altında yurtta kalmaktadır.

Okul çıkışı üniversitenin karşısına düşen Platin'e gidilir, gözün sigara dumanı altında sevgili gözünden başka birşey görmediği öğrenci kahvesinde ne yapsak evlensek? hayalleri kurulur. Bir tane en az neye ihtiyacımız var listesi bile yapılır: Beyaz eşya dışında en acili tabii ki çift kişilik yatak, portatif bir masa, iki tabure, portatif muşamba bir giysi dolabı, bir iki tencere, sadece makarna pişirebildiklerinden bir süzgü, 2 bardak, 2 çatal, 2 kaşık... Bu en az listesi nasıl toparlanacak bir yana, penceresiz, merdivenaltı tek göz öğrenci evine üçotuz para kira nerden denkleştirilip de ödenecek? hiç akıllarına gelmez, âşıktırlar ve herşey mümkündür!

Yıllar geçer. Yeşil gözlü sevgili/ilk eş, miktarı halâ esrarını koruyan kazancını kendisi için harcamayı uygun görür; ikinci eş ise uzun zaman tam olarak evlilikleri boyunca işsiz kalır. Evlilikler biter. Ailesinin desteğini kendi ücretine ekleyen "abla" görür ki, eve/cebe giren para arttıkça yeni (!) ihtiyaçlar doğmakta: Bir şeyler eskimiş görünür, yavru kedinin tırmanıp parçaladığı tül perdenin deliklerini onarmak yerine ille de yenisini asmak gerekir, dar paça pantalona geçilmişse ispanyol paçada ısrar edilmez, renkli TV çıkmışsa siyah-beyaz seyredilmez, 45'lik, 33'lük plâklar kasetlere, kasetler CD'lere, onlar bilmemnelere evrilirken değiştirmemek, yeni sosyal mekânlar, barlar açıldıkça gitmemek olmaz, sinema, tiyatro, kitap ise vazgeçilmez. PARA YETMEZ!

Dayatılan yaşam/geçim tarzına ilkeleri gereği direnen ve bu yüzden para sıkıntısı çeken, seçimine saygı duyduğu bir kardeşceğizine, "abla" demek ister ki;
.........
Ne diyeceğini bilemez! Onun kendi yaşam bilgisini deneye/yanıla/kanaya kendisinin yaratması gerektiğini bilir. Kendisi de öyle yapmamış mıdır? İçinden ...belki bakış açını değiştirmelisin, derse de, dışından, bu noktadan sonra sessiz kalır!

Etiketler: , , ,

1 Yorum:

Blogger senbilirsinabla dedi ki...

Ailesinin desteğini kendi ücretine ekleyen "abla" görür ki, eve/cebe giren para arttıkça yeni (!) ihtiyaçlar doğmakta: Bir şeyler eskimiş görünür, yavru kedinin tırmanıp parçaladığı tül perdenin deliklerini onarmak yerine ille de yenisini asmak gerekir, dar paça pantalona geçilmişse ispanyol paçada ısrar edilmez, renkli TV çıkmışsa siyah-beyaz seyredilmez, 45'lik, 33'lük plâklar kasetlere, kasetler CD'lere, onlar bilmemnelere evrilirken değiştirmemek, yeni sosyal mekânlar, barlar açıldıkça gitmemek olmaz, sinema, tiyatro, kitap ise vazgeçilmez. PARA YETMEZ!

10 Haziran 2013 12:14  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa

+