...demek isterdim!

20 Ağustos 2008 Çarşamba

İşyerine gelir gelmez "eee, Keriman Hanım iftara ne pişireceksin?" diyen, tümü oruçlu gençler arasında, boylu poslu yakışıklı bir tanesi vardı ki...

"Abla" çalıştığı yıllarda hafta sonları dağ bayır yürür, pazartesi sabahı da ilk işi çevresini saran gençlere heyyy, biz ölmedik daha! anlamında trekking maceralarını aktarır!

Birinde Sapanca taraflarında iki köy arası yürüyüşlerini, yolda karşılaştıkları domuz avına çıkmış köylüleri anlatırken, tümü oruçlu oğlanlardan biri, Keriman Hanım'ı iftar mönüsü için sıkıştırmaya ara verip, "abla"nın sohbetine biz de oradaydık, içtima için! diyerek katılır. Meğer boylu poslu yakışıklı bu oğlan; mankenlerin, zengin aile çocukların adlarının karıştığı bir dizi skandalla basında yer alan Hoca'nın elemanlarından değil miymiş?

"Abla" hazırlıksız yakalanır, her zaman söyleyecek üç beş sözü varken, bu kez sessizdir. Yakışıklı, fırsatı ganimet bilip propagandaya geçer... Darwin'le pek araları yoktur, asıl dertleri, güzel kızlar yakışıklı oğlanlar aracılığıyla Allahaşkına, biz bu güzelliklerle maymundan gelmiş olabilir miyiz? türünden mesajlar vermek! O aralar bir yandan şık paltoları içinde, kaldırımlara kurdukları masalarda, tezlerini kanıtlayan, ardında sıkı parasal destek olduğu belli pırıl pırıl baskılı kitaplar satmaktalar... "Abla"nın, Kadıköy'de de böyle bir sunuşa tanık olan bir arkadaşı, İstanbul'a bir gelişinde Mecidiyeköy'de gördüğü, kaldırıma özenle yerleştirilmiş camekan içindeki fosillerin bu faaliyetle bağlantılı olabileceğini söylemişti.

"Abla" tehlikeli sularda, fazlaca açılmadan konuyu bilgiye kaydırır, azıcık da yakışıklıyı sıkıştırır, ben bana verilen bilginin yeterli olduğuna inanıyorum, fazlasına ihtiyacım yok! der oğlan ve hızlıca mutfağa seğirtir. O seninkisi bilgi değil dogma! Bilgi, hiçbir zaman yeterli değildir demek ister "abla", bilgi kendini sürekli yeniler, sabırla, emekle, önyargıdan uzak üretilir. Tartışılır, denenir, tazelenir... Ne zaman "tartışmasız doğru kutusu"na konur, o zaman adı değişir dogma olur!

Etiketler: , , ,

1 Yorum:

Blogger senbilirsinabla dedi ki...

Darwin ve karşıtları "maymundan geldik, gelmedik" diye tartışadursunlar, Sümerolog Zecharia Sitchin (http://tr.wikipedia.org/wiki/Zecharia_Sitchin) Dünya Tarihçesi kitap dizisinde, Anunnakilerin, teknik ekibin katkısıyla, epey de zahmetle, maymundan üretilen başarılı ürüne Lulu Amelu adının verilişini, çözdüğü Sümer tabletleri aracılığıyla pek güzel anlatır.

6 Haziran 2013 08:08  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa

+